5 Oca 2011

Empati

Tabi burada Adam Fawer'ın aynı isimli kitabındaki gibi bir his paylaşımından söz etmiyorum.

İnsanın kendisini, karşısındaki insanın yerine koymasından, olayları onun açısından anlamaya çalışmasından bahsediyorum. Gavurlar "Try walking in my shoes" derler ya hani, o biçim bir duygudan...

Karşındaki insanı anlayabilme yeteneğinden...

Vakti zamanında farkında olunmadığından, ya da kelime icat olmadığından belki, empatiden bahsedilmemiş insan erdemleri sıralanırken. Ne büyük hata! Halbuki savaşları bitirebilecek bir duygudur empati. Birini teselli ederken sık sık başvurduğumuz yalanların temelidir; "Seni çok iyi anlıyorum."

Biri sizi teselli ederken, ya da etmeye çalışırken diyelim, gerçekten sizi anladığına inanır mısınız? Yoksa "Yaşamadan bilemezsin" mi dersiniz? Eğer empati yeteneği gelişmiş bir insansa, kendisini sizin şartlarınız altında, sizin içinde bulunduğunuz konumda canlandırabiliyorsa yani, aynı durumu yaşamadan da anlayabilir sizi, emin olun.

Empati kurduğunuzda; bir katili, bir deliyi ve de bir kediyi bile anlayabilirsiniz. 

Karşınızdakiyle taraf olmak yahut olmamakla alakası yoktur durumun. Mesele, sadece onun ne düşündüğünü ve daha da önemlisi neden öyle düşündüğünü anlayabilmektir. Bunu başardığınız zaman, daha az öfkelenir, daha az üzülür, daha az kırar ve kırılırsınız...

Kimisi doğuştan yeteneklidir bu konuda, kimisi sonradan öğrenir; kırıla kırıla ya da kıra kıra...

Kimisi de payını alamaz empatiden, hiç anlamaz karşısındakini, hiç anlamaya çalışmaz.. Kırar da kırar; ta ki parçalar kırılamayacak kadar küçülene dek..

Siz hangi gruptansınız?

1 yorum:

  1. Empatinin değerini bilemiyoruz çoğu zaman böyle bir yazıyla hatırlatman pek bir hoş olmuş. (Hazır da Adam Fawer'ın kitabı yavaş yavaş unutuluyorken...) "Seni çok iyi anlıyorum." cümlesine takıldım kaldım. Onca klişe lafın arasına atmışız bunu da. İçi boş kalmış, "sorun sende değil bende." "daha iyilerine layıksın." kadar sıradan olmuş da haberim yokmuş. Dediğin gibi: Birini teselli ederken sık sık başvurduğumuz "yalanların" temeliymiş aslında. Biraz daha hissederek söylesek ne çok şey değişirmiş.

    YanıtlaSil

Ne dersin?