21 Ara 2011

Hakkımda 7 Gerçek


Geçenlerde, şimdi adını hatırlamadığım, bir blog'ta görmüştüm bu "Hakkımda 7 Gerçek" mimini. Bana sorsalar ne derdim diye düşünüyordum ki "Aman" dedim "Epi topu 10 takipçisi olan blogta kim mimleyecek de cevaplamak zorunda kalacağım?". Hata etmişim! Kitap Kulübünden tanıdığım Şevket  -mimleyecek kimseyi bulamayınca- beni ve Gizem'i mimlemiş!

İş ciddiye binince ben de bu sefer geçiştirmeden düşünmeye başladım ve şunlar çıktı ortaya:
 
1) Bir kere burnum çok büyüktür benim. Hem gerçek, hem mecazi anlamda yani; sahiden evlere şenlik bir burnum vardır ve oldukça ukala bulurum kendimi çoğu zaman. Ukalalık konusunda -özellikle eleştiride bulunmaktan bahsediyorum- her ne kadar kendimi dizginlemeye çalışsam da çok başarılı olduğum söylenemez; konuşurum, konuşurum, bir zaman geçer, sonra kendi kendime kızarım  "Sana ne?!" diye. İnsanların %97.3'ü (küsuratlı yazayım da salladığım belli olmasın) kritik edilmekten hoşlanmazken, nedir bu eleştirideki ısrarım ben de bilmiyorum. Neyse ki yakinen tanıyanlar bir süre sonra alıştıklarını, o kadar da sinirlerine dokunmadığını söylüyor, bilmem ne kadar doğru, ne kadar yalan...

2) Yeni tanıştığım insanlara karşı hep ön yargılıyımdır. Kişileri hiç bir zaman siyasi görüşlerine, dini inançlarına, yaşlarına, cinsiyetlerine göre değerlendirmem lakin yeni tanıdığım insanlar için ilk önce hep "Bana ne zararı dokunacak acaba?" sorusu gelir aklıma. Daha yirmi bir yaşımda "hayatın sillesini yemiş", "kaderin çemberinden geçmiş" dramatikliğine düşmekten imtina ediyorum ancak bunun, şimdiye kadar yaşadığım "şahane" insan tecrübelerinden kaynaklandığı dışında bir izahatını da bulamıyorum maalesef.

3) Ölümden korkmuyorum. Daha doğrusu, kendi ölümümden korkmuyorum. Buradan da "hayatı çılgın maceralarla yaşıyorum, kah motosiklette parende atıyorum, kah ipsiz bungee-jumping yapıyorum!" gibi bir sonuç çıkmasın; yaşama değer veriyorum, dünyadaki her kötülüğe, hatta insanoğluna rağmen yaşamanın güzelliğine inanıyorum. Demek istediğim; bir gün, yarın ya da elli yıl sonra fark etmeksizin, bir gün öleceğim gerçeği beni ürkütmüyor. Sevdiklerimi, yakınlarımı kaybetme korkusu çok daha ağır basıyor çoğu zaman.

4) Amma derin mevzulara girdim yahu biraz yüzeysel detaylara değineyim: Çok fena Desperate Housewives hayranıyım. Tamam "hayran" kelimesi biraz abartı oldu ama şu sıralar son sezonu oynayan dizinin tüm bölümlerini izledim ve izlemeye devam ediyorum.

5) Çok para kazanmak istiyorum ama vallahi kendi lüksüm için değil; bu parayı sokak hayvanları ve sanata yatırmak istiyorum. Sokak hayvanları için devasa bir rehabilitasyon merkezi (barınak değil!) ve tiyatro, sinema, kitap, müzik, televizyon, sergiler yani ucu sanata dokunan pek çok mecrada icraatı bulunan bir şirket kurmak arzusundayım. Tabi bu isteklerin ikisini de karşılamam için hiç bir harcama yapmadan ömrümün sonuna kadar çalışmam gerektiği gerçeğini göz ardı ediyorum şimdilik, belki şans oyunları oynamaya başlarım.

6) Beşinci maddeyle alakalı olarak; her zaman yazarak ya da oynayarak para kazanmak istemişimdir ama yukarıdaki ideallerimi öyle bir meslekle gerçekleştirmenin çok daha zor olduğunu düşündüğüm için "çok da bayılmadığım" gemi makineleri işletme mühendisliğini okuyorum. Hem dünyayı gezip, hem para kazanma ihtimalinden de çok şikayetçi değilim ama oyunculuk kadar büyülemiyor beni. 

7) Bu 7'nin sırrı yedinciyi bulamamaktan mı geçiyor acaba? Benim de aklıma gelmedi yedinci olarak yazacağım bir şey. Buradan Almanya'daki amcamlara selam ederim, küçüklerin gözlerinden, büyüklerin ellerinden.... (Aa dur dur buldum! Part-time palyaçoluk yapıyorum! Bak sahiden hakkımda az bilinen bir gerçek oldu bu)

Şimdi tekrar okudum da yazdıklarımı, bunları kimseye değilse bile kendime anlatmaya "ihtiyacım" varmış sanki! Bu vesileyle Şevket'e tekrar teşekkürlerimi sunuyorum.

Ben de Ebediyen Edebiyat'ta beraber yazdığım Chiquita'yı mimliyorum huzurunuzda. Kendisinin kişisel bir blogu olmadığı için (bu mim işinin ruhuna tamamen aykırı olduğunu bile bile) mimini burada yayınlamayı teklif ediyorum aynı zamanda. Ek olarak 22dakika'dan arkadaşım http://icdeddpeople.blogspot.com/ blog'unun sahibi ICDeddBirds (Yiğit İpeker) mimleniyor.

2 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Mimlendiğimde hemen kimi mimleyebilirim diye düşündüm. Dedim ki ben Tankut'u mimlesem Tankut ne yapar ne eder bir şeyler yazar. Bir de yazabilecek insanları mimlemek lazım, özel seçildin kardeşim :))
    Valla güzel olmuş, çok güzel olmuş. Bu mim olayını arada yapalım cidden, hoş oluyor insanın içini dökmesi.
    İnşAllah zengin olursun. Münekkidlere de bayılırım he, beni fırsat buldukça eleştirebilirsin.

    YanıtlaSil

Ne dersin?